İspanya’da merkezi hükümet ile başkent Madrid**‘in yerel yönetimi, yeniden artan koronavirüs vakaları karşısında hangi önlemleri**n al**ınması gerektiği konusunda anlaş**amıyor.
Avrupa’da vakaların en hızlı arttığı ülke olan İspanya’da 716 bin 481 vakanın üçte biri Madrid’de görüldü. Fakat salgının tıbbi, siyasi ve ekonomik etkileri konusunda merkezi hükümet ile yerel yönetim farklı görüşleri savunuyor.
Madrid’in muhafazakar yerel yönetiminin 45 bölgede ilan ettiği kısmi sokağa çıkma önlemleri 1 milyonu aşkın kişiyi kapsıyor.
Yerel yönetim, İspanya’da Sosyalist Parti liderliğindeki koalisyon hükümetinin, önlemlerin bütün kenti kapsaması önerisini kabul etmiyor.
Önlem uygulanan 45 bölgede yaşayanlar bugünden itibaren sadece işe ya da okula veya hastaneye gitmek için mahallelerinden çıkabilecek. Bu bölgelerde 6 kişiden fazlası bir araya gelemeyecek, parklar kapalı tutulacak ve işyerleri en geç 22.00’de kapanacak. Fakat merkezi hükümet önlemlerin sadece belli bölgelerde uygulanmasının yeterli olmayacağı görüşünde.
İspanya Sağlık Bakanı Salvador Illa Cumartesi günü yaptığı açıklamada, bir kez daha yerel yönetimi siyasi ayrılıkları bir kenara bırakıp “bilime kulak vermeye” ve kentin tamamında kısmi sokağa çıkma önlemleri ilan etmeye çağırdı.
Illa “Madrid bölgesindeki durumdan çok kaygılıyız. Buradaki durum sadece orada yaşayan insanlar değil komşu bölgeler için de bir sağlık tehdidi oluşturuyor” dedi ve Madrid’de salgının kontrol altına alınmasının zamanı olduğunu söyledi.
İspanya Sağlık Bakanı ülke çapında nüfusa oranla 100 bin kişide 500’ün üzerinde vaka yaşanan kent ve kasabalarda sokağa çıkma önlemlerinin hayata geçirilmesi gerektiğini söylüyor.
Cuma günü itibarıyla Madrid’de bu oranın son iki haftalık ortalaması 100 binde 721 vaka idi.
Son iki hafta itibariyle İspanya genelinde bakıldığında koronavirüs vakaları ortalama 100 binde 319 düzeyinde. İngiltere’de bu oran 100 binde 96,2, Fransa’da 100 binde 229 ve Belçika’da 100 binde 160.
Madrid’in İsabel Diaz Ayuso liderliğindeki muhafazakar Halk Partisi’nin iktidarda olduğu yerel yönetimi, merkezi hükümetin tavsiye ettiği önlemleri uygulamayı reddediyor.
Madrid Özerk Yönetimi Adalet Bakanı, merkezi hükümetin sağlık önlemleri konusunda müdahale etmesine gerek olmadığını, yerel yöneticilerin “sorumlu ve sağ duyulu bir şekilde” gereken önlemleri aldıklarını söyledi.
Yerel hükümet ekonominin zarar göreceği düşüncesiyle kent genelinde yeniden sıkı sokağa çıkma önlemleri uygulamaktan kaçınmak istiyor.
Yerel lider Ayuso Mayıs ayında “İnsanlar her gün trafik kazalarında ölüyor ama arabaları yasaklamıyoruz” demişti.
Ayosu’nun, tüm kentte önlemleri uygulamak için, merkezi hükümetin öngördüğü önlemlerih verili kritere uyan bütün kent ve kasabalarda uygulanması ve hükümet Madrid’in Barajas havaalanı ve tüm tren istasyonlarında koronavirüs testleri yapılmasını garanti etmesi koşullarını öne sürdüğü haber veriliyor.
Madrid’in sokağa çıkma önlemlerinin uygulandığı bazı yoksul semtlerinde, gereksiz yere eve kapandığını söyleyen gruplar protesto gösterilerine girişirken, doktorlar Madrid’in yoğun bakım ünitelerinin durumla başedemeyecek düzeye çok yaklaştığını ve önlemlerin biran önce uygulanması gerektiğini söylüyorlar.
Şu anda Madrid’de yoğun bakım kapasitesinin yüzde 40,12’sinin Covid-19 hastalarına ayrıldığı ve bazı hastanelerde bunun da üzerine çıkıldığı bildiriliyor. Oysa İspanya genelinde yoğun bakım ünitelerinde Covid hastası oranı ortalama yüzde 18 civarında.
Şu anda İspanya’da günlük vaka sayısı 9 bin 222 ile salgının ilk kez tepe noktasına ulaştığı Mart ayından daha yüksek düzeye erişti. Bu artışın bir kısmının test sayısındaki büyük artıştan kaynaklandığı düşünülüyor.
Buna karşılık hastalığın öldürücülük oranı 6 ay öncesine göre çok daha düşük. Birinci dalganın en yüksek olduğu günlerde bir günde 849 ölüm açıklanıyordu. Fakat vaka sayısındaki artışa rağmen Cuma günkü ölüm sayısı 475 oldu.
