Sağlıklı diyetle kalıcı kilo vermek mümkün! İşte formülü

Hızlı kilo vermek için yapılan sağlıksız ve kişiye özel olmayan diyet programlarının kısa vadeli olduğunu vurgulayan İlknur Özkuş, “Günümüzde popüler olan düşük kalorili beslenme programları, kişiye özel programlanmadığında yağ miktarında değil, kas ve su kaybında azalmaya neden olmaktadır. Kısa sürede hızlı kilo kaybı garantisi veren bir diğer adıyla şok diyet programları; metabolizmanın yavaşlamasına neden olabilir. Uzun süreli düşük kalori alımı vücutta stres ortamı oluşturmakta ve bununla birlikte metabolizma da yavaşlamaktadır.” dedi.

Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıklı yaşam ve kilo kontrolü rehberinden örnekler veren, uluslararası sertifikalı Sağlıklı Beslenme Danışmanı ve Yaşam Koçu İlknur Özkuş, sağlıklı bir diyet programının kişinin yaşına, boyuna, kilosuna ve yağ oranına göre tamamen kişiye özel ayarlanması gerektiğinin altını çizdi.

Kişiye özel diyet programının günlük kalori ihtiyacına göre beslenmek olduğunu ifade eden İlknur Özkuş, “Günlük kalori ihtiyacı kişinin boy, kilo ve yaşına göre hesaplanıyor. Danışanımız beslenme alışkanlığını devam ettirdiği takdirde hiçbir şekilde verdiği kiloları geri almaz. Yavaş yavaş normalleşmeye başladığımız bu dönemde ilk başta aldığımız kiloları sağlıklı bir şekilde vermek ve sindirim sistemi problemlerini çözerek başlamalıyız. Pandemi sürecinde stres ile birlikte uyku düzensizliği, kilo alma ve sindirim problemleri de ortaya çıktı. Normalleşme süreci ile birlikteinsanlar pandemi sürecinde almış olduğu fazla kiloları vermek için çeşitli arayışlara girdi. Birçok kişi sağlık açışından oldukça zararlı tek tip, yetersiz ve dengesiz beslenme programlarına yöneldi. Bilindiği üzere düşük kalorili diyet programları, dengesiz beslenme programları, oldukça sağlıksız ve kişiye özel olmadığı için kısa vadeli olmaktadır. Bu tür diyet programları kişilerin vücut direncini azalttığından, ilerleyen dönemde farklı kronik hastalıklara davetiye çıkarabilir.” şeklinde konuştu.

Son Eklenenler

20’lik Diş Ağrısı Neden Olur? 20’lik Diş Çekimi Sonrası Ne Yapılmalıdır?

Halk arasında akıl dişi olarak adlandırılan ve üçüncü azı dişleri şeklinde de ifade edilen 20’lik dişler, genellikle 17 -25 yaş aralığında çıkan, toplamda 4 adet olarak tamamen sorunsuz bir şekilde çıkan üçüncü ve son azı dişleridir. Bazı bireylerde yarım ya da tam gömülü şekilde çıkan 20'lik dişler özellikle çenedeki yer yetersizliğine bağlı olarak bölgedeki diş etinde kızarıklık, şişlik, lenf hassasiyeti, ağrı veya ağız açmada kısıtlılığa sebep olabilir. Bilinenin aksine 20 yaş dişlerinin her durumda çekilmesi gerekmez. Herhangi bir ağrıya sebep olmadan çiğneme işlevine yardımcı olabilir. Ancak özellikle yarısı çıkan, gömülü, çürük ve diş eti enfeksiyonuna yol açan 20’lik dişlerin çok vakit kaybetmeden çekilmesi gerekir. 

Coraspin Nedir? Ne İşe Yarar? Kullanımı ve Yan Etkileri

Coraspin (asetilsalisilik asit), steroid olmayan ağrı kesiciler grubundan bir ilaçtır. Pıhtılaşma engelleyici özelliği ile kalp ve damar hastalığı riski taşıyan hastalarda damar tıkanıklığı, kalp...

Ecopirin Nedir? Ne İşe Yarar? Kullanımı ve Yan Etkileri

Ecopirin (asetilsalisilik asit), steroid olamayan antiinflamatuar grubundan, pıhtılaşma engelleyici bir ilaçtır. Etkin maddesi asetilsalisilik asit, trombositlerin kümeleşmesini engelleyerek çalışır. Özellikle kalp ve damar hastalığı...

Popüler Doktorlar

0 5 üzerinden

Ass. Dr. Derya Girgin

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
0 5 üzerinden

Dr. Arife Güneş Ercan

0 5 üzerinden

Dt. Özgür Çetinkaya

Özel Kanat Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği

Benzer İçerikler