Hem koronadan hem de gripten koruyor

Bağışıklık sistemimizin vücudumuzu hastalıklara karşı koruyan, onlarla savaşmamızı sağlayan bir savunma sistemi olduğunu belirten Bahçeşehir Üniversite Hastanesi Medical Park Göztepe’den Beslenme ve Diyet Uzmanı Dyt. Simay Duvan, özellikle mevsim geçişlerinde görülen grip, soğuk algınlığı, boğaz enfeksiyonu gibi birçok hastalıkla başa çıkmanın yolunun güçlü bir bağışıklık sisteminden geçtiğini söyledi.

iStock-1031471734 (1)

Güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmanın beslenme ile yakından ilişkili olduğunu ifade eden Diyetisyen Simay Duvan, balık tüketiminin özellikle de bu dönemde ihmal edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Balık, Omega-3 yağ asitlerinden zengin içeriğe sahiptir. Özellikle soğuk deniz balıklarında yüksek miktarda antioksidan etki gösteren Omega 3 yağ asitlerine rastlayabiliriz. Araştırmalara göre, Omega-3 yağ asitlerinin bağışıklık üzerinde güçlendirici etkisi olduğu ve özellikle kolon ve prostat kanserleri için koruyucu etkiye sahip olduğu ortaya konmuştur. Güçlü bir bağışıklık sistemi için haftada 2-3 kez balık tüketimi önerilmektedir” ifadelerini kullandı.

Sebze ve meyvelerin oldukça zengin antioksidan (A, C, E vitaminleri, folik asit gibi vitaminler, selenyum gibi mineraller, oligosakkaritler ve bazı fenolik bileşikler) içeriğine sahip olduğuna dikkat çeken Dyt. Simay Duvan, şöyle devam etti:

“Sebze ve meyveler, sahip oldukları antioksidan içeriği sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı vücut direncini artırmada önemli rol oynarlar. Özellikle maydanoz, kuşburnu, yeşil biber, greyfurt, portakal, kivi, çilek, enginar içlerinde yüksek miktarda C vitamini; zeytin yağı, ceviz, badem, fındık ve türevleri E vitamini ve havuç, ıspanak, domates, brokoli, pırasa, bal kabağı gibi sebzeler ise bir A vitamini türevi olan ‘beta karoten’ içerir. Vücut direncinizi artırmak ve savunma sisteminizi güçlü tutmak için meyve ve sebzeleri sofralarınızdan eksik etmeyin.”

iStock-1137363899

Besin bileşenleri açısından oldukça zengin içeriğe sahip olan yulafın da güçlü bir karbonhidrat ve lif kaynağı olduğuna dikkat çeken Dyt. Simay Duvan, “Yapılan çalışmalarda yulafın içerdiği beta-glukan sayesinde kanser, mikrobiyalenfeksiyonlar, diyabet ve yüksek kolesterol tedavisinde de etkili olabileceği ortaya konmuştur. Bununla birlikte bağışıklık

sistemi üzerinde de uyarıcı etkiye sahip olan yulaf; sık sık grip olan, soğuk algınlığına yakalanan ve stresli bir hayata sahip bireylerin beslenmelerinde mutlaka yer almalıdır” dedi.

Sarımsağın da sofralarımızın vazgeçilmezi olarak pek çok hastalığın tedavisinde doğal antibiyotik olarak kullanıldığını aktaran Dyt. Simay Duvan, yüzyıllardır değişmeyen şifa kaynağı olan sarımsağın içerdiği ‘allicin’ sayesinde güçlü bir antioksidan etki yaratarak bağışıklık sistemimizin güçlenmesinde ve vücut direncimizi artırarak pek çok hastalığın önlenmesinde önemli rol oynadığını kaydetti.

Bağırsak florasının düzenlenmesinde rol oynayan probiyotiklerin bağırsak florasını geliştirerek bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olduğunun altını çizen Dyt. Simay Duvan, “Aynı zamanda antioksidan etki de gösteren probiyotikler, enflamatuar hastalıkların oluşumunda koruyucu etkiye sahiptir. Kefir ve yoğurt, probiyotik özellikleri sayesinde vücut direncini artırır ve bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklardan korunmamıza yardımcı olurlar. Özellikle mevsim geçişlerinde beslenmemizde mutlaka yer almalıdır” diye konuştu.

iStock-673812068 (1)

Yeşil çayın da içeriğinde bulunan “kateşin” maddesi sayesinde antioksidan etki göstererek bağışıklık sistemini güçlendirdiğini sözlerine ekleyen Dyt. Simay Duvan, “Yeşil çay kalbin çalışmasını da düzenleyerek kalbi güçlendirir ve kan şekerinin dengelenmesini sağlar. Yeşil çayın diüretik (idrar söktürücü) etkisi olduğu için tansiyon ve böbrek hastaları doktor ve diyetisyene danışarak tüketmelidir” dedi.

iStock-673812068 (1)

Taze zencefil içeriğiyle bir vitamin, mineral deposu olduğunun da altını çizen Dyt. Simay Duvan, şöyle devam etti: “B6 vitamini, C vitamini, kalsiyum, demir, magnezyum, potasyum, manganez ve lif açısından zengin olan zencefil, özellikle soğuk algınlığı, grip, nezle gibi hastalıklara karşı koruyucu etkiye sahiptir. Zencefil sadece soğuk bir günde ısıtmakla kalmaz, baş dönmesi, mide bulantısı, kusma ve soğuk terleme gibi gribe bağlı tüm semptomları azaltmaya yardımcı olur. Bu yüzden koruyucu olarak hastalık öncesi dönemde ve iyileştirici etkisi ile de hastalık döneminde tercih edilebilir.”

Sıcaklığın azalmasıyla birlikte su tüketiminde de azalmalar gözlendiğini vurgulayan Dyt. Simay Duvan, ancak vücudumuzun su ihtiyacı her mevsimde devam ettiğini, bu nedenle özellikle gripten korunmak için günde 2-2,5 litre su tüketilmesi gerektiğini belirtti. Diyetisyen Duvan, bağışıklık güçlendirici ve aroma artırıcı olarak birkaç dilim limon ekleyerek su içilmesinin faydalı olabileceğini sözlerine ekledi.

Son yıllarda yapılan çalışmalar fazla şeker tüketiminin bağırsak florasını bozarak bağışıklık sistemini baskıladığını gösterdiğine dikkat çeken Dyt. Simay Duvan, şu uyarılarda bulundu:

“Şeker, vücudun karbonhidrat yükünü artırması ile beraber solunum yolu hastalıklarının seyrini de ağırlaştırabilir. Bu nedenle beslenmenizde mümkün olduğu kadar şeker ve şekerli besinleri azaltarak paket gıdalardan uzak durmamız gerekir.”

Popüler Doktorlar

0 5 üzerinden

Dr. Ahmet Selçuk Tüzün

0 5 üzerinden

Dr. Özlem Harcanoğlu

0 5 üzerinden

Dr. Şerife İris Karaca

Related Articles