Üveit Nedir? Üveit Belirtileri, Nedenleri ve Tedavisi

Üveit, gözlerde şişlik, kırmızılık ve iltihap meydana getirerek ağrılara neden olur. Bazı durumlar üveit riskini artırarak, bilinmeyen bir sebep olmadan görülebilir. Tedavi yöntemleri sayesinde bu süreç geçirilebilir ve görme kaybının önüne geçilir. Bazı üveit çeşitleri tedavi sonrasında da tekrar oluşabilmektedir. Tedavi edilmeyen üveit ise gözde ciddi hasarlara neden olarak körlüğe neden olabilir.

Üveit Nedir?

Üveit, göz duvarında ki orta doku tabakası olan uvea tabakasının iltihaplanması ile göz kızarıklığı, ağrı ve bulanık görmeye neden olan bir tür göz iltihabıdır. Şişlik ve kızarıklık gibi belirtilerle ortaya çıkan üveit, gözün diğer kısımlarını da etkileyebilir. Üveit, göz dokusunu etkileyerek ağrı ve tahribe sebebiyet verir. Üveit daha çok 20 ila 60 yaş arasındaki insanlarda görülür.

Uvea, sklera yani gözün beyaz kısmı ile gözün arkasındaki ışığa duyarlı tabaka olan retinanın arasında bulunan gözün orta tabakasıdır. Uvea tabakasının üç bölümü bulunur:

Üveit Belirtileri Nelerdir?

Üveit belirtileri, göz kızarıklığı, göz ağrısı, ışık hassasiyeti, görüşün bulanıklaşması, uçuşan cisimler görülmesi ve görüşün azalmasıdır. Üveit hastalığının en yaygın belirtileri şöyle sıralanır:

Üveit semptomları aniden ya da birkaç gün içinde yavaş yavaş gelişebilir. Bir ya da iki göz üveitten etkilenebilir.

Üveit Neden Olur?

Üveit hastalığının olası nedenleri enfeksiyon, yaralanma, otoimmün bozukluklar veya inflamatuar hastalıklardır. virüs ve bakteri enfeksiyonu nedeniyle ortaya çıkabilir. Üveit probleminin yaşandığı kişilerde çoğunlukla bağışıklık sistemine bağlı bir sorun görülür. Bağışıklık sisteminin dengesi bozulduğundan otoimmün hastalıklar ortaya çıkar ve üveit hastalığıyla ilişkilendirilen şu hastalıklar görülür:

Enfeksiyonlar da üveite neden olur. Bu durumlarda üveit görülebilir:

Bunların yanında göze nüfuz eden bir toksin maddeye maruz kalması, göz ameliyatı, morarma, incinme ve travma da üveit nedenleri arasında yer alır.

Üveit Türleri Nelerdir?

Üveit hastalığı göz iltihabının meydana geldiği yere göre sınıflandırılır. Üveit türleri şöyle sıralanır:

İltihap olarak ortaya çıkar ve eğer hafifse kendi kendine düzelebilir. Tedaviyle ortadan kaybolabilir.  Aşağıdaki durumlar olduğunda ön üveit yaygın olarak görülür:

Özellikle genç yetişkin bireyle orta dereceli üveite daha yatkın olur. Gözün ortasında iltihaplanmaya neden olan bu durum ayrıca gözün içerisindeki sıvı dolu boşluk olan vitrözü de etkilemektedir. Orta seviye üveitte semptomlar düzelebilir, kaybolabilir ya da sonrada daha da kötüleşebilir. Orta seviye üveiti olan her üç kişiden birinde multipl skleroz (MS) ve sarkoidoz görülebilir.

Az görülen bir üveit türü olan posterior üveit, gözün iç kısmını etkiler. Aynı zamanda en şiddetlisi olan arka üveit, retinayı, optik siniri ve koroidi etkileyebilir. Birdshot koryoretinopati, herpes, lupuz, frengi ve tüberküloz durumlarda arka üveit görülebilir. Bulanık görme ve görme azalması arka üveit belirtileri arasında yer alır.

Üveit Tanısı Nasıl Konur?

Uzman doktor, ilk aşamada göz muayenesi sırasında gözünüzün iç kısmına bakar. Sonrasında görme kaybını kontrol etmek için görme keskinliği testini yapar. Bunların yanında şu üveit teşhisi için şu testlerden de yararlanabilir:

Üveit Tedavisi Nasıl Olur?

Gözde üveit, tedavi edilmediği durumlarda körlüğe yol açabilir. Gözlerde kızarıklık, iltihaplanma ya da ağrı varsa hemen uzman doktora başvurmak önemlidir. Çoğu zamanda tedaviler yardımıyla kaybedilen görüş geri kazandırılır. Bunun yanında tedaviler doku hasarının önlenmesine karşı koruyarak ağrının hafiflemesini sağlar. Üveit hastalığı tedavisi hastalığın türüne bağlı olarak farklılık gösterir:

Üveit Hakkında Sık Sorulan Sorular

Tedavi edilmediği durumda üveit, glokom, katarakt, optik sinir hasarı, kalıcı görme kaybı, retina şişmesi gibi komplikasyonlara neden olabilir. Bu durum görme kaybına kadar ulaşabilmektedir.

Üveit hastalığı tedavi edilmediği durumlarda gözlerdeki dokulara zarar vererek kalıcı görme kaybına neden olabilir. Bu yüzden tehlikeli olarak görülür.

Son Eklenenler

20’lik Diş Ağrısı Neden Olur? 20’lik Diş Çekimi Sonrası Ne Yapılmalıdır?

Halk arasında akıl dişi olarak adlandırılan ve üçüncü azı dişleri şeklinde de ifade edilen 20’lik dişler, genellikle 17 -25 yaş aralığında çıkan, toplamda 4 adet olarak tamamen sorunsuz bir şekilde çıkan üçüncü ve son azı dişleridir. Bazı bireylerde yarım ya da tam gömülü şekilde çıkan 20'lik dişler özellikle çenedeki yer yetersizliğine bağlı olarak bölgedeki diş etinde kızarıklık, şişlik, lenf hassasiyeti, ağrı veya ağız açmada kısıtlılığa sebep olabilir. Bilinenin aksine 20 yaş dişlerinin her durumda çekilmesi gerekmez. Herhangi bir ağrıya sebep olmadan çiğneme işlevine yardımcı olabilir. Ancak özellikle yarısı çıkan, gömülü, çürük ve diş eti enfeksiyonuna yol açan 20’lik dişlerin çok vakit kaybetmeden çekilmesi gerekir. 

Coraspin Nedir? Ne İşe Yarar? Kullanımı ve Yan Etkileri

Coraspin (asetilsalisilik asit), steroid olmayan ağrı kesiciler grubundan bir ilaçtır. Pıhtılaşma engelleyici özelliği ile kalp ve damar hastalığı riski taşıyan hastalarda damar tıkanıklığı, kalp...

Ecopirin Nedir? Ne İşe Yarar? Kullanımı ve Yan Etkileri

Ecopirin (asetilsalisilik asit), steroid olamayan antiinflamatuar grubundan, pıhtılaşma engelleyici bir ilaçtır. Etkin maddesi asetilsalisilik asit, trombositlerin kümeleşmesini engelleyerek çalışır. Özellikle kalp ve damar hastalığı...

Popüler Doktorlar

0 5 üzerinden

Dt. Alpay Güzel

Diş Hekimi
0 5 üzerinden

Dt. Göknur Gözen

Özel Diş Muayenehanesi
0 5 üzerinden

Dr. Selma Akköy

Benzer İçerikler