OKB hastalığı nedir, nasıl tedavi edilir?

OKB Hastalarının Düşünce Dünyasından…

“Bir süredir kendimde bir şey fark ettim. Bazı hareketleri birkaç kez yapmaya başlamışım. Eve girerken terliklerimi en az 5-6 kez giyip çıkarmadan rahat edemiyorum. Kapıyı anahtarla açmazsam defalarca rahatlayana kadar çalıyorum ve içeri girince birkaç kez açıp kapatmadan içeri giremiyorum. Bunları yapmazsam aklım orda kalıyor ve sürekli bir sıkıntı huzursuzluk hissediyorum.

Biraz rahatlamak için banyoya girdim. Saçlarımı şampuanladım. Vücudumu yıkadım. Ama temizlendiğimi hissedemiyorum. Bir daha yıkadım. Bir daha yıkadım. Dakikalarca suyun altında durdum. Sonra bir daha yıkandım. Banyodan zorla çıkabildiğimde tam 2 saat olmuştu ve ben hala kendimi tam temizlenmiş hissetmiyordum.

Namaz saatim geldi. Namaz kılmaya giderken eteğim koltuğa süründü. Kirlendim ben tekrar yıkanmalıyım. Banyoya gittim ve tekrar yıkandım. Çıkınca hiçbir yere değmemeye dikkat ederek namazımı kıldım. Temiz kalmayı başaramıyorum her yer o kadar kirli ki! Ellerim sanki 80 yaşındaymışım gibi oldu yıkanmaktan. Ayrıca abdest alırken de sürekli bir şeyleri yapmayı unutmuşum gibi geliyor ve tekrar tekrar yapıyorum, bir abdest 1 saat sürmeye başladı, tam bir işkence.

Bu aralar aklıma sürekli kötü ve hoş olmayan düşünceler geliyor sanki. Örneğin cinsellikle ilgili şeyler. Ocağı açık unuttum mu, ütü fişte mi kaldı diye onlarca defa onlara bakıyorum. Dışarı çıkacağım zaman evi kontrol etmekten defalarca çıkıp geri geliyorum. 10 defa arabaya geri döndüğüm oldu. Kapıyı kilitlediğimden emin olmak istedim. Düşünmemeye çalıştıkça sanki daha da çok aklıma geliyorlar. Düşünmemek için sürekli dua okumaya başladım.

Acaba ben katil ruhlu birimiyim. Ama ben karıncayı bile incitemem. Eşime zarar verebilir miyim acaba. Geceleri uyanıp sürekli eşime bakmaya başladım.

Acaba ona bir şey yapmış olabilir miyim? Acaba beni aldatıyor mu? Beni aldatıyorsa ona zarar verir miyim, yoksa ona zarar verdim mi? Çocuklarıma zarar verebilirmiyim? Yanımda çocuğum varken bıçakla meyve kesmemeliyim ne olur ne olmaz. Bunları düşünmekten çıldıracağım…

Bugün evi toparlarken bir şey fark ettim. Çekmeceler dolaplar sakladığım naylon torbalar ve gazete kağıtlarıyla dolu. Ne kadar çok gereksiz ve işe yaramayan şey biriktirmişim. Evim çöp eve dönecek yakında.

Bu aralar dışarı çıkmaya hiç vaktim yok. Çünkü tatil günlerimde sürekli temizlik yapıyorum. Defalarca toz alıyorum süpürüyorum. Sonra yine temizliyorum. Ama sanki ne yapsam ev temizlenmiyor.

İşyerimde biri hapşırsa, biri öksürse ya da hasta olsa korkudan çıldıracak gibi oluyorum. Sanki bütün mikroplar benim üzerime saldırıyor. Zaten havada da bir sürü mikrop var toz var. Artık hiçbir yere dokunmamaya çalışıyorum. Çünkü insanlar her yere dokunuyor. Üzerlerindeki bütün kirlilikleri oraya buraya sürüyorlar. Bunların içinde aklıma gelen çok pis şeyler de var. Abdestli kalamıyorum bir türlü sürekli kirleniyorum. Yıkanmaktan, üst baş değiştirmekten bitap düştüm.

Evde benimle yaşayanlar artık isyan ediyorlar. Çünkü kim eve gelirse kapıdan girer girmez bütün kıyafetlerini çıkarıp banyoya koşmak zorunda. Düşünsenize gün içinde üzerlerine neler neler bulaşıyor. Düşünmesi bile beni mahvediyor. Eşim, çocuklarım bıkmış durumda. Ya bütün gün ev temizliyorum yada hiçbir şey yapmadan yatıyorum ortası yok.

Hani Allah korusun derken kalıplaşmış bir hareket vardır. Kulak mememizi tutup sonra tahtaya vururuz. Ben bu hareketi yapmaya başlayınca duramıyorum. Defalarca defalarca tekrarlıyorum. Ayakkabı bağımı kaç kez bağlayıp açtığımı artık hatırlayamıyorum bile. Bazı ritüelleri yapmazsam sevdiğim birine ya da bana bir şey olacakmış gibi geliyor yapmadan duramıyorum.

Bir de kelimeler var. Aklıma bir kelime geliyor saçma sapan. Onu sürekli içimden tekrarlayıp duruyorum. Bazen saatlerce bazen bütün gün ya da günlerce. Çok rahatsız edici bir durum bu :(“

OKB Hastalığı Nedir?

Evet, yukarıda yazılanları okuyup kendi durumunuzla benzerlikler görüyorsanız basitçe söylemiyle, herkesin bildiği ismiyle takıntı yani OKB hastası olma ihtimaliniz oldukça fazladır.

Obsesif kompulsif bozukluğu (OKB) olan kişi yaşadığı sıkıntılarla baş edememiştir. Bu geçmişteki bir taciz olabilir, ya da şiddet öyküsü, ya da başka bir sıkıntı. Bu yaşananların sonucunda beyin bazı düşünceler üretmeye başlar. Mesela birine zarar verebilme düşünce ve korkusu, ya da ayıp olduğunu düşündüğü ama aklından çıkaramadığı değişik düşünceler, mikrop kapma korkusu ya da buna benzer düşünceler ve bunlara Obsesyon diyoruz.

Kişi bu düşüncelerden kurtulamaz, düşünmek istemez ve bu düşüncelerle mücadele etmek için farkında olmadan tekrarlanan hareketlere baslar. Yani kompülsiyon dediğimiz sürekli temizlik yapmak, defalarca kapıyı çalmak, onlarca defa ocağı kontrol etmek, sürekli el yıkamak gibi.

Öncelikle Obsesyonlar Tedavi Edilmeli!

OKB çoğunlukla iyileşebilen bir hastalıktır. Öncelikle Obsesyonlara neden olan travma yada yaşanmışlıkları bulup hastaya bu konuda bir tedavi uygulanmalı, bu sırada da kompülsiyonların yani tekrarların üzerine giderek en önemlisinden başlayarak yavaş yavaş hepsinin yok edilmesi hedeflenmelidir.

OKB hastası bir çok kaygı bozukluğu hastalığında olduğu gibi, tedaviyle kısa zamanda tamamen bütün semptomlardan kurtulamasa da, artık hayat kalitesini etkilemeyecek şekilde onları kontrol etmeyi, obsesyonların geçek olmadığı ve sadece obsesyon olduğu farkındalığını öğrenecektir ki bu da ilacın yanında destek terapisiz mümkün değildir.

OKB bütün hayatı ve düşünceleri etkileyen bir hastalıktır, tedavisi uzun sürer ve bazen yavaş ilerler, ama yavaş ve emin adımlarla ilerlediğimiz bir süreçtir bu, birçok hasta bu sürece dayanamayıp pes eder ve ömür boyu bu semptomlarla yaşar, uzun sure okb ile mücadele etmiş bir kişinin bazen seneler sürecek bir tedaviyi hedeflemesi gerekmektedir. Ortalama ömür 85 sene gibi düşünürsek, yaklaşık 60-70 sene OKB’ li olarak yaşamaktansa, belki de 3-5 seneyi tedavi için feda edip geri kalan ömrünüzü rahat geçirmeniz çok daha sağlıklı bir davranıştır.

Pelin ÖZAYDIN
Uzm. Klinik Psikolog, EMDR Uzm,Sağlık Yöneticisi

Popüler Doktorlar

0 5 üzerinden

Dr. Özlem Sezen Sarıpınar

0 5 üzerinden

Dr. Şermin Özdilekçi

0 5 üzerinden

Dr. Meltem Sezgin

Related Articles