Kızamık Nedir? Kızamık Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Daha çok çocukluk çağında görülen kızamık, temas yoluyla bulaşan ve hava yoluyla yayılan kızamık virüsü kaynaklı bir hastalıktır. Kızamık hastalığı için alınabilecek önlemler olsa da aşı hastalıktan korunmanın en kesin yoludur ve aşılı olunmadığında özellikle gebelere ve bağışıklığı düşük kişiler kolayca bu virüs ile enfekte olabilirler.

Kızamık Nedir?

Kızamık, tüm vücutta deri döküntüsü ve grip benzeri semptomlara neden olan kızamık virüsü kaynaklı bulaşıcı enfeksiyon hastalığıdır. Yüksek ateş ve halsizlikle kendini gösteren kızamık, enfekte olmuş kişilerin öksürmesi, hapşırması veya konuşması esnasında yayılan damlacıkların solunması ya da bu kişilerin kullandığı nesnelere temas edilmesiyle bulaşır.  

Genellikle kış sonu, ilkbahar başlarında artan kızamık küçük çocuklarda yaygın olmakla birlikte aşılama yapılmayan veya daha önce kızamık geçirmemiş yetişkinlerde de görülebilir.

Kızamık Belirtileri Nelerdir?

Kızamık belirtileri virüs bulaştıktan sonra yaklaşık 7 ila 14 gün içinde ortaya çıkar. Burun akıntısı veya tıkanıklığı, hapşırma, öksürük, ağız içinde koplik lekeleri olarak anılan gri lekeler, genellikle yüzde ve kulak arkasında başlayan ve birkaç saat içinde baş, boyun ve sonrasında tüm vücuda yayılan döküntüler hastalığın ilk 3 günü ile birlikte başlayan kızamık belirtileridir.

Kızamık hastalığı belirtileri genel olarak şunları içerir:

Kızamıkta ilk belirtiler ortaya çıktıktan 2-4 gün sonra kızamık döküntüsü başlar. Kızamık döküntüsü; vücutta küçük kırmızı-kahverengi, yassı ya da hafif kabarık noktalar şeklindedir. Kızamık döküntüsü yüz ve baş bölgesinden başlar ve yukarıdan aşağıya doğru yayılım gösterir. Döküntüler gövde de birleşme eğilimi gösterirken kol ve bacaklarda ayrı ayrı lezyonlar olarak görülür. Kızamık döküntüsü ile birlikte hastada yüksek ateş gelişir. Kızamık lekelerinin yaşandığı dönemde ateş 40-41 dereceye kadar yükselebilir.

Döküntüler yaklaşık 4 gün kadar devam eder ve hafif bir soyulma ile başladığı gibi yukarıdan aşağıya doğru solarak kaybolur. Döküntülerin solmasıyla birlikte hastanın da ateşi düşer. 

kızamık görüntüsü

(Kızamık döküntüsü bu şekilde görülür)

Kızamık Hastalığının Nedenleri Nelerdir?

Çocukluk çağı daha sık olmak üzere her yaş grubunda görülebilen kızamık şu durumlarda daha kolay bulaşır;

Kızamık Teşhisi Nasıl Yapılır?

Kızamık tanısı genellikle doktor muayenesi ile konulabilmektedir. Kızamık hastalığının karakteristik deri döküntüsü ve ağız içinde çıkan lekelerden (koplik lekeleri) teşhis edilebilir. Belirtilerin farklı hastalıklarla karıştırılma olasılığına karşı kan testi ile kızamık teşhisi netleştirilebilir. 

Kızamık Nasıl Geçer?

Kızamığın yayılmasına karşı en önemli önlem aşılamadır. Ancak kızamık hastalığının kesin bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Bununla birlikte bazı tedaviler uygulanabilmektedir.

Kızamık tedavisi uygulanırken aspirin kullanılmamasına dikkat edilmelidir. Bu gibi durumlarda aspirin kullanılması reye sendromu gibi çok daha ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Kızamık ile birlikte zatürre veya kulak enfeksiyonu gelişirse doktorun önerdiği bir antibiyotik kullanılabilir.

Kızamık ile İlgili Sık Sorulan Sorular

Kızamık hastalığının en tipik belirtisi boyun, gövde, kollara, bacaklara ve ayaklara doğru yayılan kırmızı döküntüler olup, burun akıntısı, hapşırma, öksürük, yüksek ateş, iştah kaybı, ağız içinde çıkan beyaz lekeler, gözlerde iltihaplanmada görülür.

Kızamık döküntüsü ve ateşi ortalama 4-5 gün sürer, kuru öksürük ise bir hafta ile 10 gün kadar devam edebilir. Beş günden uzun süren ateş durumunda kızamığa bağlı gelişebilen komplikasyonlar akla gelmelidir. Bunlar içinde en sık olarak orta kulak iltihabı ve zatüre en sık olanlarıdır. Kızamığın bitkisel bir tedavisi yoktur. Toplumda bilinen kızamık şekeri, kızamık bitkisi türündeki ürünlerin kullanılmaması gerekmektedir. Doktor kontrolünde gidilmesi hastalık için daha doğru olacaktır.

Kızamık olan çocuğun bağışıklığını güçlendirmek ve gerekli olan vitaminleri vücuda almasını sağlamak için flavonoidler açısından zengin olan sebze ve meyve tüketmelerine yardımcı olmak gerekir.

Yetişkinlerde yüksek ateş, halsizlik, göz yaşarması ve kaşıntı şeklinde ortaya çıkarak kızamık belirtileri görülür. 

Kızamık çocuk sağlığı açısından önemli bir hastalıktır. Özellikle 1 yaşın altındaki çocuklarda ciddi hatta ölümcül olabilmektedir. Aşılama ile birlikte kızamık kaynaklı ölüm oranları dünya çapında azalmış olsa da hastalık halen 5 yaşın altında yılda 100 bin çocuğun ölümüne neden olmaktadır. Gelişmiş Avrupa Birliği Ülkelerinde bile geçen yıl toplam 12 bin kızamık vakası tespit edilmiştir ve bunlardan 33 vaka hayatını kaybetmiştir.

Kızamık bazı hastalarda ve ilerleyen evrelerde çok daha ciddi hatta ölümcül sorunlara yol açabilir.

Beyni ve omuriliği çevreleyen zarlarda enfeksiyon(menenjit) yaşanabilir. Nadir olmakla birlikte beyin inflamasyonu olarak bilinen subakut sklerozan panensefalit (SSPE). Sağırlığa ve beyinde kalıcı hasarlara neden olabilen bu rahatsızlık kızamıktan birkaç yıl sonra bile ortaya çıkabilir. Kızamığın sebep olduğu ölümcül hastalıklar şöyle:

Aşısız olmak: Kızamık için aşı olunmaması hastalığa yakalanmadaki en büyük risk faktörüdür.

Uluslararası seyahat: Özellikle kızamığın yaygın olduğu ülkelere seyahat etmek hastalığa yakalanma riskini artırır.

A vitamini eksikliği: Beslenme düzeninde yeterince A vitamini içeren besinlerin tüketilmemesi yaşanan rahatsızlıkların artmasına yol açabilir.

Kızamığı önlemenin en kolay ve güvenilir yola aşılamadır. İlk doz aşılamadan sonra kızamığa karşı korunla %93, ikinci doz kızamık aşısından sonra kızamığa karşı korunma %97’ye çıkar. Kızamığın yayılmasını önlemek için hastalığın bulaştığından şüphelenilen kişi sağlıklı insanlardan uzak tutulmalıdır.

Çocuklara rutin olarak yapılması gereken kızamık aşısının ilk dozu 1 yaşında (12.ay), ikinci dozu ise 4 yaşına girdiğinde 2 doz olarak uygulanır. İkinci doz aşının daha erken yapılması tavsiye edilmemektedir. Ancak, 4 yaşından küçük çocuk kızamık salgınının olduğu bir bölgeye gitmek zorundaysa ikinci doz aşı önerilebilir. Bağışıklığı olmayan daha büyük çocuklar ve gençler de iki doz kızamık aşısı yaptırmalıdır. Daha önce aşılanıp aşılanmadığından emin olmayan kişilerin kızamık aşısı olmasının bir zararı bulunmamaktadır.

Kızamık aşısını 12 aylıktan küçük bebekler için önerilmemektedir. 12 aylıktan küçük bebekler, hamilelik sırasında annelerinden alınan antikorların varlığından dolayı aşının kızamık bileşenine cevap veremezler. Salgın durumlarında kızamık aşısı 6 aylıktan itibaren yapılabilir. Yalnız bir yaşından önce yapılan aşılar aşı dozu yapılmış olarak sayılmaz bu çocuklar bir yaşında ve 4-6 yaş arasında tekrar aşı yapılması gereklidir.

Hamilelerin kızamık aşısı olması tavsiye edilmemektedir. Sadece kızamık aşısı değil hamilelik döneminde canlı virüs aşısı olarak bilinen hiçbir aşının yaptırılmaması gerekir. Emziren annelerin kızamık aşısı olmasının bir mahsuru bulunmamaktadır.

Kızamık aşısından sonra nadir de olsa kızamığa benzer yan etkiler görülebilir. Aşıdan sonra yüksek ateş ve kızamığa benzer döküntüler yaşanabilir. Bu belirtiler hafif ve kısa sürmektedir. Basit ateş düşürücülerle yüksek ateş kontrol altına alınabilir. Çok nadir lenflerde şişkinlik ve yetişkin kadınlarda eklem ağrıları yaşanabilir.

Hamilelik sırasında kızamıktan korunmak çok önemlidir. Hamilelik sırasında geçirilen kızamık;

Gebelik sırasında kızamık olan birisiyle temas kurulduğu şüphesi dahi varsa en kısa sürede bir doktora başvurulmalıdır.

Kızamık, kızamıkçık ve toksoplazma erken gebelik sırasında geçirildiği taktirde bebekte bazı ciddi problemlere yol açabilecek enfeksiyon hastalıklarıdır. Eğer, kızamık ya da kızamıkçık antikorlarınız negatif ise bu hastalığa karşı bağışıklığınız yok yani duyarlısınız anlamına gelir. Bu durumda, size doktorunuz gebelik öncesinde aşı önerebilir. Kızamık, kızamıkçık aşısı etkisi azaltılmış da olsa canlı virüslerden yapıldığı için aşı sonrası 3 ay süreyle hamile kalmamanız ve bu sürenin sonunda bağışıklık gelişip gelişmediğini kontrol ettirmeniz gereklidir.

Kızamık geçirenler, ömür boyu bağışıklık kazandıkları için bir daha kızamık geçirmezler.

Kanser hastası terimi çok geniş bir grubu kapsamaktadır. Bu yüzden her hasta kendi özelinde değerlendirilmelidir. Grip ve pnömokok aşıları mutlaka yapılmalıdır. Erişkin aşılama şemasında olan tetanoz aşısı unutulmamalıdır. Hasta grubuna göre endike ise hepatit, Hemophilus influenza ve meningokok aşıları yapılmalıdır. Genel olarak bu hastalarda istisnalar hariç canlı, zayıflatılmış aşıların kullanımı yani, kızamık, kabakulak, kızamıkçık, suçiçeği, sarı humma, oral tifo, ve rotavirus aşıları, hastalığa yol açabileceğinden kontrendikedir, yapılmamalıdır.

Kızamık aşısından sonra kızarma, kaşınma gibi reaksiyonlar görülebilir ancak bunlar uzun vadeli ciddi sorunlar yaratmamaktadır. Alerjik şoklara sorun durumlar çok nadir yaşanmaktadır. İlk doz aşılamadan sonra ciddi alerjik reaksiyon gösteren kişilere 2. Doz yapılmamalıdır. Yumurtaya karşı nefes darlığı, gırtlak ödemi, bayılma gibi tepkiler gösteren kişilere yapılmamalıdır. Saman nezlesi, astım gibi alerjisi olan kişilerin kızamık aşısı olmasında mahsur yoktur.

Kızamık geçirmiş olanlara aşı yapılmasına gerek yoktur ama yanlışlıkla bu kişilere, aşı yapılmasının bir sakıncası yoktur. Daha önce kızamık aşısı yapılmış olan birine tekrar aşı yapılması da herhangi bir soruna neden olmaz.

Türkiye’de 1970 yılında başlanan kızamık aşılaması 1998 yılına kadar tek doz olarak uygulanmıştır. Bu tarihten sonra kızamık aşısı 2 doza çıkarılmıştır. Nadiren 2 doz sonrası tam bağışıklık olmayan kişilerde 3. Doz aşılama yapılabilmektedir.

Dünyada aşıların otizm yaptığına dair bazı tartışmalar devam ediyor. Ancak aşıyla otizmin bir ilgisi yoktur. Otizm sebebi bilinmeyen bir sorundur. Aşılarda civa bulunmamakla birlikte, aşılar güvenlidir ve çocukların hayatını kurtarır.

Kızamık bir insan hastalığıdır; kızamık virüsü başka hiçbir hayvan türü tarafından yayılmaz

Yurt dışı seyahatlerde kızamık aşısı yaptırmak şart değildir. Ancak özellikle kızamık salgını bulunan bir bölgeye seyahat edilecekse dikkatli olunmalıdır.

Kızamık çok bulaşıcı viral bir hastalıktır. Kızamık hastalığı cinsel yolla bulaşmaz. Kızamık hastası bir kişi kızamık döküntüsü başlamadan dört gün önce ve kızamık döküntüsü başladıktan dört gün sonraki dönem arasında hastalığı başkalarına bulaştırabilir.

Rubella virüsünün sebep olduğu, kızamığa benzeyen ve hafif seyirli olan bir hastalıktır. Ateşle seyreder, kızamığa benzeyen lenfadenopati yapan, döküntülü bir sorundur. Genellikle 5-9 yaşları arasındaki çocuklarda rastlanır. Kızamıkçığa neden olan virüs, damlacık yolu ile üst solunum yollarına yerleşir. Sonrasında ise lenf nodlarında çoğalır, döküntüye sebep olur. Gebelik döneminde de rastlanabilen bu sorun, anne karnındaki bebeğe zarar verebilir.

Kızamık, paramyxoviridae ailesinin morbillivirus genusunun üyesi olan kızamık (measles) virüsü sebebiyle meydana gelir. Kızamıkçıkın sebebi ise rubella virüsüdür.

En koruyucu yöntem aşı olduğu için, kızamıktan korunabilmenin öncelikli yolu kızamık aşısı olmaktır. Bununla birlikte kişisel hijyen, kalabalık ortamlardan uzak durulması ve maske kullanımı alınabilecek önlemler arasında yer alır.

Popüler Doktorlar

0 5 üzerinden

Aile Danışmanı Hande Kuşçu Sarıca

Aile Hekimliği
0 5 üzerinden

Aile Danışmanı Elif Nazlı Polat

0 5 üzerinden

Dr. Murat Ardıç

Benzer İçerikler