Kalça Kireçlenmesi nedir?

Kalça eklemi vücudun merkez ağırlığını taşındığı için aşınma ve yıpranmaya müsait bir eklem olarak tanımlanıyor ve buradaki kıkırdak yapı hasarlandığında kalça kireçlenmesi ile ağrı ve hareket kısıtlılığı ortaya çıkabiliyor. Kalça kireçlenmesinde kalça eklemi açıldığında çaydanlığın dibinde görülen gibi bir kireçlenme tablosu görülmüyor. Kireçlenmelerde her iki yüzeyin arasında bulunan kıkırdak aşınarak, iki kemiğin birbirine sürtmesine neden oluyor. Kalça ekleminde de iki kemiğin birbirine uzun süreli sürtüşü sonucunda koksartroz yani halk dilinde kalça kireçlenmesi meydana geliyor. Kalça kireçlenmesine erken müdahale edildiğinde cerrahiye gerek kalmadan tedavi planlanabiliyor. İleri evrede cerrahi kaçınılmaz oluyor ama günümüzde kullanılan seramik protezler ile başarılI sonuçlar elde diliyor. Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Op. Dr. Murat Baloğlu, kalça kireçlenmesi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Kalça kireçlenmesi nedir?

Kalça kireçlenmesi kalçada özellikle femur başı diye adlandırılan topuz kısımda, kıkırdakta aşınma veya yıpranmanın neden olduğu bir durumdur. Genellikle ileri yaşlarda görülse de, genç yaşlarda travmaya maruz kalmış kişilerde de görülebilir.

Kalça kireçlenmesi kimlerde görülür?

Kalça kireçlenmesi genelde dizde görülen hastalıklar gibi yaşlılığın getirdiği rahatsızlıklardır. Kalça kireçlenmesi genellikle dizde kireçlenme görülen veya belinde bir rahatsızlık olan hastalarda görülür. Kalça kireçlenmesiyle eğer genç yaşlarda bir travma söz konusu değilse, 55-60 yaşından sonra karşılaşılır.

Özellikle Covid sürecinden sonra kalça kireçlenmesi daha çok görülmektedir. Çünkü bu dönemde steroid kullanımı artmıştır. Astım, KOAH gibi hastalıkları olanlar ve düzenli steroid kullanması gereken kişilerde kalçaya giden kan akışı steroid kullanımına bağlı olarak kesintiye uğramıştır. Bunun sonucunda avasküler nekrozu yani femur başının belli bölgelerinin aşınması söz konusu olmuştur. Eğer avasküler nekroz erken dönemde fark edilirse ilaç tedavisi veya basit tıbbi müdahalelerle iyileşme sağlanırken, ileri dönem kireçlenmelerde tedavide cerrahiye başvurmak gerekebilmektedir.

Kalça kireçlenmesi özellikle şu görülür;

Kalça kireçlenmesinin belirtileri nelerdir?

Kalça kireçlenmesinde dinlenirken ağrının olması ve yürürken ağrının artması önemli belirtilerdir. Kalça kireçlenmesinde genelde hastalar ilaç tedavisi ve fizik tedaviye başvururlar. Erken dönemde fark edilen kalça kireçlenmesinde kök hücre tedavisi, PRP, kolajen ve diğer destek tedavilerden fayda sağlanır. Ancak ileriki dönem hastalarda başvurulan tek yöntem cerrahidir. Cerrahide kalça protezi yapılır.

Belirtiler aşağıdaki gibidir;

Kalça kireçlenmesinde tanı nasıl konmaktadır?

Kalça kireçlenmesinde tanı genellikle basit bir röntgen grafisi ile konulmaktadır. Ancak bazen altta yatan bir hastalığı ortadan kaldırmak için kan tahlili ve MR’dan faydalanılabilmektedir.

Kalça protezi nasıl yapılır? Ameliyat sonrası nelere dikkat edilir?

Kalça protezi ameliyatından sonra hasta hastanede 3 gün yatış yapmaktadır. 3 günün sonunda hasta yürüyerek gidebilmektedir. Kalça protezi ameliyatından sonra özellikle hastanın yürümesi sağlanır. 1 buçuk 2 ay sonrasında ise hasta tamamen günlük yaşantısına bir kısıtlama olmadan dönebilmektedir.

Kalça ekleminin yüzde 50’sinden daha azını tutan bir problem varsa o zaman kurtarıcı ameliyatlara başvurulur. Kurtarıcı tedaviler olarak yüzey artroplastisi ya da kıkırdak/kemik nakli uygulanır. Bu tedavilerde de yüz güldürücü sonuçlar elde edilebilmektedir.

Hastanın kilo kontrolü ve fizik tedavi ile gerekli kasların güçlendirilmesi çok önemlidir.

Kalça kireçlenmesi hakkında sık sorulan sorular 

Kalça kireçlenmesi 4 evreden oluşur. 1 başlangıç evresi, 2-3 orta düzey, 4 ise cerrahi düzeydir. 4. evrede hastaya hangi tedavi uygulanırsa uygulansın, bu sadece hastanın ameliyat olma yaşını ertelemeye yarar. En nihayetinde hasta cerrahi olmak zorundadır. İlk 3 evrede yakalanan kalça kireçlenmesi PRP, kök hücre, kolajen gibi ameliyat dışı tedavilerle iyileştirilebilir. Eğer avasküler nekroz, romatoid artrit gibi zeminde yatan başka bir hastalık varsa da o hastalığı tedavi etmeye yönelik planlama yapılır.

Kalça kireçlenmesinden korunmak için kişilerin beden kitle endeksi normal düzeylerde olmalıdır. Ağırlık arttıkça diz, bel ve kalçaya yük ve böylelikle eklemin yıpranma payı da artar. Bedende güçlü bir kas düzeyi sağlanmalıdır. Diyabet, romatoid artrit gibi hastalıklar tedavi edilmeli, steroid kullanımı bırakılmalı ve vücutta kanama gerektirecek durumlardan da uzak durulmalıdır. Özellikle masa başı çalışanlarda ya da hareketsiz bir yaşam sürenlerde kalça ekleminde kireçlenme ihtimali daha fazladır. Yapılan çalışmalar sigara ve alkol kullanımının kalça ekleminde kireçlenme ihtimalini artırdığı belirtilmektedir.

Kalça ekleminin yapısı nedeniyle beslenmesi diğer eklemlerin beslenmesinden daha azdır. Bu bölgeye kan akışı diğer eklemlerdeki gibi olmamaktadır. Dolayısıyla ilk sorunlar kalça ekleminde görülebilir.

Ameliyattan sonra hastaya bir yaşam tarzı belirlenir. Tuvalet eğitimi dahil, hastanın oturuş kalkışının nasıl olmasının gerektiği öğretilir. 3 aya kadar doktorun önerdiği şekilde hareket etmesi istenir. Ancak 3 aydan sonra hastaya pek bir kısıtlama yapılmamaktadır. Özellikle kas düzeyi iyi olan ve genç hasta gruplarında kalça protezi yüz güldürücü bir ameliyattır. Hastalar protez hiç yokmuş gibi hayatlarına devam edebilmektedirler.

Özellikle seramik protezler aşınması daha az olan protezler tercih edilir. Bu protezler ile 30 seneye kadar uygulanan ilk protez kullanılabilmektedir.

Sadece kalça eklemini korumak yeterli olmaz. Aynı zamanda bel ve dizi de koruyacak egzersizlere yönelmek gerekir.  Ayrıca vücuttaki kasları da güçlendirmek çok önemlidir. Kalça eklemini ilgilendiren bütün egzersizlerde bel güçlenmezse olmaz. Dolayısıyla yüzme, aletli pilates gibi tüm bedeni çalıştıran, belli bir bölgeye ağırlık yüklemeyen ve kas güçlenmesini sağlayan sporlar yapılmalıdır. 25 derece ile bisiklet sürmek (ayakların ucu ucuna pedala yetiştiği) de faydalı olmaktadır.

Kalça kireçlenmesinde yürüyüş yapmak iyi gelmez. Yürüyüş başlı başına kalça ve diz eklemi için iyi bir egzersiz değildir. Çünkü kireçlenme diye adlandırılan durum aşınmaktır. Yürüyüş esnasında her adımda vücutta bir darbe olur ve bu kireçlenmeye meyilli kişilerde kireçlenmeyi ya da ağrıları artırabilir.

Son Eklenenler

Minoset Nedir? Ne işe Yarar? Kullanımı ve Yan Etkileri

Minoset, ağrı kesici ve ateş düşürücü bir ilaçtır. Etkin maddesi parasetamol, hafif ya da orta şiddetli ağrı ve ateşin giderilmesinde etkilidir. Ancak Minoset sadece...

Muscoflex Nedir? Ne işe Yarar? Kullanımı ve Yan Etkileri

Muscoflex kas-iskelet sistemindeki ağrılı kas spazmlarının tedavisinde kullanılan kas gevşetici bir ilaçtır. Etkin maddesi tiyokolşikosid, kaslar ile beyin ve omurilik merkezleri arasındaki ağrı sinyallerini...

Dikloron Nedir? Ne İşe Yarar? Kullanımı ve Yan Etkileri

Dikloron, ağrı ve iltihap tedavisinde kullanılan, steroid olmayan anti-inflamatuar (NSAİİ) bir ilaçtır. Etkin maddesi diklofenak sodyum, vücutta iltihaba ve ağrıya neden olan kimyasalların üretimini...

Popüler Doktorlar

0 5 üzerinden

Dt. Mehmet Emre Dalcı

Diş Hekimi
Summer Dental klinik
0 5 üzerinden

Dt. Serkan Toksöz

Bursa Ağız Ve Diş Sağlığı Hastanesi
0 5 üzerinden

Dr. Fulya Cengiz

Benzer İçerikler