Grip ve Soğuk Algınlığı İçin Etkili Beslenme

Koronavirüs ile uğraşmaya devam ederken diğer hastalıklar da aynı şekilde devam ediyor. Özellikle koronavirüs’ün grip ve soğuk algınlığı gibi semptomlar göstermesi bir çok kişiyi grip olsa dahi tedirgin ediyor.

​Özellikle mevsim geçişlerinde enfeksiyon kaynaklı grip veya soğuk algınlığı hastalıklarına yakalanmamak, yakalandığımızda daha çabuk iyileşmek için güçlü bir bağışıklık sistemine ihtiyacımız var. Dolayısıyla bağışıklık sistemimizi güçlendirmek, bu tarz enfeksiyonlardan korunmanın en efektif yoludur. Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek içinse temel olarak yeterli ve dengeli bir beslenme biçimi benimsemek şart. Bununla birlikte yine bu hastalıkların önlenmesinde ve hastalığa eşlik eden öksürük, baş ağrısı, boğaz ağrısı gibi bulguların düzeltilmesinde tedavi edici özelliği kanıtlanmış bazı bitkilerden bahsetmek mümkün. Gelin şimdi vücut direncimizi artırırken, hastalığa karşı koyamadığımız durumlarda bitkilerin iyileştirici özelliğinden nasıl yararlanabileceğimize bakalım.

Bağışıklık sistemimizin en önemli organlarından biri bağırsaklarımızdır. Bağırsaklarımız 100 trilyonu aşkın bakteriye ev sahipliği eder ve bu bakteri popülasyonu aynı parmak izi gibi her birimizde oldukça farklı içeriğe sahiptir. Bu bakteri popülasyonu içinde iyi bakteri sayısı ne kadar fazla ise bağışıklık sistemimiz o kadar güçlü olur diyebiliriz.​Bağırsaklarımızda iyi bakteri sayısını artırmanın en iyi yolu, doğal probiyotikler içeren yiyecekler ve fermente gıdalar dediğimiz mayalanma sonucu oluşan besinleri (ev yapımı turşu, tarhana, doğal sirke çeşitleri, yoğurt, kefir, peynir vb.) günlük beslenmemizde daha çok bulundurmaktan geçiyor. Gereksiz antibiyotik kullanımı, stres, kabızlık gibi durumlar ise bağırsak florasını olumsuz etkileyerek kötü bakterilerin çoğalmasına neden olan durumlar arasındadır. Her gün yeterli C vitamini alımına yine bağışıklık sistemimizi desteklemek açısından özen göstermek gerekiyor.

Kivi, turunçgiller, kuşburnu, yeşil sivri biber ve koyu yeşil yapraklı sebzeler C vitamini açısından zengin kaynaklardır. A vitamini ve D vitamini de bağışıklık sistemimiz üzerinde oldukça önemli etkilere sahiptir. A vitamini için balık, yumurta, havuç ve ıspanak en zengin kaynaklarken, bilinen en güçlü D vitamini kaynağı güneştir. Demir eksikliği de bağışıklık sistemimizin zayıflamasına neden olarak salgın hastalıklara yakalanma riskimizi artırabiliyor. O nedenle demirden yana zengin besinler olan yumurta, kırmızı et, karaciğer, kurubaklagiller ve pekmez de günlük beslenmemizde bulunması gereken besinler arasındadır. Birçok bilimsel çalışma sonucu göstermektedir ki beta-glukan içeren yulaf kepeği bağışıklık sistemimizin güçlenmesinde etkilidir. Günde 2-3 yemek kaşığı yulaf ezmesini çorbalarınıza, süt veya yoğurdunuza eklediğinizde hem bağırsaklarınızın daha iyi çalışır, hem de bağışıklık sisteminizin daha güçlü hale geleceğini söyleyebiliriz.

Özellikle kış aylarında susama hissi azaldığı için çoğu zaman günlük su tüketimimiz yetersiz kalabilmektedir. Suyun vücut için en önemli fonksiyonlarından biri olan toksinleri uzaklaştırma işlevi gerektiği şekilde yerine getirilemediğinde hastalıklara yakalanma riskimiz artıyor. Yaz-kış günde 10 bardak su içmeye özen göstermek vücudumuz için koruma kalkanı görevi görüyor.

Günlük beslenmemizde dikkat edebileceğimiz bir başka nokta ise sebzelerimizi ve meyvelerimizi seçerken renklerini çeşitlendirmek olmalıdır. Sebze ve meyvelere renklerini veren fitokimyasal dediğimiz maddeler vücudumuzu besleyen ve hatta onaran renk maddeleridir. Temel olarak tanımlanan 5 farklı renkten (kırmızı, beyaz, mor, sarı-turuncu, yeşil) günlük olarak en az 3 farklı renkte besin tüketmeniz, yine bağışıklık sisteminiz açısından destekletici olacaktır.

Eğer bütün çabamıza rağmen bakteri veya virüs kaynaklı enfeksiyonlar bulaşıcı özellikte olduğu için korunamamış ve hastalığa yakalandıysak bitkilerin tedavi edici özelliğinden yararlanabiliriz. Özellikle nane, zencefil, zerdeçal, adaçayı, ıhlamur, kuşburnu, limon ve az miktarda baldan oluşan çayları günde 2-3 kez sıcak şekilde tüketmeye özen gösterin. Bu amaçla tüketilen bitki çaylarının içerisine kabuk tarçın, karanfil veya karabiber ilave edilerek etkinliği artırılabilir.​

Diyetlif – Sağlıklı Yaşam Uzmanı

Popüler Doktorlar

0 5 üzerinden

Dr. Cemal Bes

0 5 üzerinden

Dr. S. Fikret Tüzün

0 5 üzerinden

Dr. Gülüstan Seçil Hıncal

Related Articles