Geçmeyen öksürüğün nedeni bu hastalık olabilir! Nefes darlığı da varsa…

Memorial Ankara Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Metin Özkan, öksürük ve romatolojik problemler hakkında bilgi verdi.

Boğaz veya solunum yollarını temizlemeye yönelik bir tepki olan öksürük, vücudun savunma mekanizmasının önemli bir parçasıdır. Altında mutlaka bir hastalık olması gerekmemekle birlikte, akut veya kronik olarak iki şekilde tanımlanır. Akut öksürük; daha çok sinüzit, farenjit, nezle gibi enfeksiyonlarda veya hava yollarına herhangi bir yabancı cisim kaçması durumunda ani ve hızlı bir şekilde gerçekleşmektedir. Genellikle 3-6 haftayı geçen sürelerde devam eden öksürüklere ise kronik öksürük denilmektedir. Kronik öksürük, bazı romatizmal hastalıkların akciğer tutulumunda, akciğerin fibrozis denilen büzüşme durumunda, tansiyon ilaçları gibi bazı ilaçların kullanımı sonrasında ya da alerjik rinit ile üst solunum yolunu ilgilendiren hastalıklarda geniz akıntısına bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Özellikle sigara içen ve tütün ürünü tüketen kişilerde görülen kronik bronşit sebebiyle de zaman zaman tekrarlayan öksürükler görülebilmektedir.

Öksürüğün kronik olarak devam etmesi durumunda altta yatan nedenin araştırılması gerekmektedir. Var olan öksürüğe yönelik tedavi uygulanmadan kaynağın belirlenmesi çok önemlidir. Öksürük kesici ilaçların tanıyı koymadan verilmesi, altta yatan hastalığın tanısını geciktirip tedavisini zorlaştırabilir.

Bazı hastalıklarda öksürük bir uyarandır. Romatizmal rahatsızlıkların bazılarında akciğerlerin de tutulmasına bağlı olarak bazen ilk belirti olarak kuru, inatçı ve giderek artan öksürük olabilmektedir. Kuru öksürük için astım, KOAH, reflü ve ilaç kullanımı gibi nedenler saptanamıyorsa romatolojik hastalıklar da ihtimaller arasında düşünülmelidir. Çünkü romatolojik hastalıkların bir kısmı bazı durumlarda eklem tutulumu dahi olmadan öksürük ve nefes darlığı ile kendisini gösterebilmektedir.

Romatizmal hastalıkların içinde akciğerleri en çok etkileyenler; sikleroderma, romatoid artrid ve lupustur. Sikleroderma hastalığı ağırlıklı olarak cilt ve eklemlerde, ardından da akciğerlerde tutulum yapan, akciğerde büzüşmelere yol açabilen ve tutulma nedeni net olarak bilinmeyen ciddi bir rahatsızlıktır. Mikrobik olmayan bir iltihaplanmanın görüldüğü sikloroderma, akciğerlerle birlikte tüm organlarda etkisini gösterebilmektedir.

Romatoid artrit hastalığında ise akciğerlerde nodüller ya da fibrozis denilen büzüşmeler ortaya çıkabilmektedir. Bu büzüşmeler nedeniyle hastada balgamsız kuru öksürük görülmekte ve genellikle giderek artış göstermektedir. Öksürükle birlikte nefes darlığı, akciğerde su toplanması ve göğüs ağrısı da olabilmektedir. Sistemik lupus eritematozis (SLE) hastalarında da aynı şekilde öksürük, su toplanması ve nefes darlığı ortaya çıkabilmektedir.

Sjögren sendromu denilen göz ve boğazda kuruluk, gözyaşında azalma ile kendini gösteren romatizmal rahatsızlık da yine akciğerlerde tutulum yaptığı için öksürük çok sık olmasa da ortaya çıkan belirtiler arasında yer almaktadır. Sjögren sendromunun akciğerdeki tutulumu, akciğer zarında kalınlaşma veya sıvı toplanması şeklinde ya da akciğer sertleşmesi denilen, fibrozis büzüşme ile de olabilmektedir. Bu hastalığın en erken belirtisi yine öksürük ve nefes darlığı olabilmektedir.

Romatolojik hastalıkların akciğerlerde yol açtığı tutulum yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi (BT) ve solunum testi ile belirlenebilmektedir. Bununla birlikte fiziksel muayene bulguları büyük önem taşımaktadır. Fiziksel muayenede akciğerlerde “Ral” adı verilen çıtırtı şeklinde duyulan sesler, özellikle romatolojik hastalıklarda akciğer tutulumu olduğunda görülen bulgular arasında yer almaktadır.

Romatolojik hastalıkların tedavisinde kortizon ya da bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılmaktadır. Bununla birlikte eğer solunum yollarında sıvı varsa, sıvının boşaltılması gerekmektedir. Romatolojik hastalıklarda görülen bu tabloya yönelik tedavi ile birlikte akciğerdeki bulgular da ortadan kalkar. Ancak bu rahatsızlıklar, kontrol altında tutulması gereken kronik hastalıklardır. Kortizon tedavisinin uzun süre kullanılması gerekebilir. Bununla birlikte bu tür hastalıklarda ilaçların düzenli kullanılması ve kontrollerin aksatılmaması büyük önem taşımaktadır.

Popüler Doktorlar

0 5 üzerinden

Aile Danışmanı Hande Kuşçu Sarıca

0 5 üzerinden

Aile Danışmanı Elif Nazlı Polat

0 5 üzerinden

Dr. Murat Ardıç

Related Articles