Faranjit neden olur? İşte belirtileri…

Havaların soğuması ile birlikte birçok hastalık da kendini göstermeye başladı. Çoğu zaman üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla beraber ortaya çıkan ve benzer belirtilere yol açan farenjit, bu hastalıkların başında gelmektedir. Faranjit, burun ve ağız boşluğunun arka duvarını örten mukozanın iltihaplanmasıdır. Faranjitin akut (ani başlayan) ve kronik (müzmin) olmak üzere ikiye ayrıldığını belirten KBB Uzmanı Op.Dr. Fatih Eraslan, sözlerine şöyle devam etti: “Akut faranjit, özellikle kış aylarında en çok rastlanan boğaz enfeksiyonudur. Üst solunum yolu hastalıkları ile beraber sık görülür. Soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara neden olan virüsler, akut faranjitin de en sık nedenidir. Virüslerin neden olduğu akut farenjitlerde, boğaz mukozası donuk kırmızı, kuru görünümlüdür. Bakteri kökenli faranjitlerde ise daha parlak, kırmızı renkte ve ıslak görünümdedir. Ateş, boğaz ağrısı, boğazda yanma, kuruma ve öksürük gibi şikayetlere sebep olur. Tedavi için; yatak istirahati, yeterli sıvı alımı, ılık antiseptik gargaralar, ağrı kesiciler önerilir. Gerekirse antibiyotik kullanımı önerilir.”

Kronik faranjitte belirtilerin akut faranjite göre biraz daha hafif ancak uzun süreli olduğunu belirten Op. Dr. Fatih Eraslan hastalığın nedenleri ve tedavisi hakkında şunları söyledi: “Kronik faranjit, genel olarak farenks mukozasının kronik etkenlerle olan iltihabına denir. Nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:

-Kronik sinüzit, rinitlerde sürekli geniz akıntısı
-Burunda kemik ve kıkırdak eğrilikleri nedeniyle sürekli ağızdan nefes almak
-Kuru ve kirli havaya maruz kalmak
-Sesin kusurlu ve aşırı kullanımı
-Aşırı sıcak ya da soğuk gıda tüketimi
-Gastrit, ülser, reflü gibi sindirim sistemi hastalıkları
-Aşırı sigara ve alkol tüketimi
-Diyabet, gut, böbrek hastalıkları
-Ağızda diş, diş eti, bademcik enfeksiyonları

gibi daha bir çok ikincil hastalıklar faranjite neden olabilir.

Kronik faranjitte ateş, kırgınlık gibi belirtiler olmaz. Semptomlar kişiden kişiye değişiklik gösterir. Boğazda basit bir rahatsızlıktan, özellikle sabahları görülen boğaz ağrısı, takılma ve yabancı cisim duyusuna kadar değişen belirtiler olabilir. Bazı hastalar sürekli boğaz temizleme, sık sık yutkunma, sık öksürme ihtiyacı hissedebilir. Uzun konuşmalarda seste yorgunluk ve kalite değişikliği gözlenebilir. Hastalığa neden olan sebeplerin tespit edilip, ortadan kaldırılması tedavinin en önemli aşamasıdır. Diyet alışkanlıklarının düzenlenmesi, çalışma ve yaşam şartlarında önemlidir.”

Son Eklenenler

20’lik Diş Ağrısı Neden Olur? 20’lik Diş Çekimi Sonrası Ne Yapılmalıdır?

Halk arasında akıl dişi olarak adlandırılan ve üçüncü azı dişleri şeklinde de ifade edilen 20’lik dişler, genellikle 17 -25 yaş aralığında çıkan, toplamda 4 adet olarak tamamen sorunsuz bir şekilde çıkan üçüncü ve son azı dişleridir. Bazı bireylerde yarım ya da tam gömülü şekilde çıkan 20'lik dişler özellikle çenedeki yer yetersizliğine bağlı olarak bölgedeki diş etinde kızarıklık, şişlik, lenf hassasiyeti, ağrı veya ağız açmada kısıtlılığa sebep olabilir. Bilinenin aksine 20 yaş dişlerinin her durumda çekilmesi gerekmez. Herhangi bir ağrıya sebep olmadan çiğneme işlevine yardımcı olabilir. Ancak özellikle yarısı çıkan, gömülü, çürük ve diş eti enfeksiyonuna yol açan 20’lik dişlerin çok vakit kaybetmeden çekilmesi gerekir. 

Coraspin Nedir? Ne İşe Yarar? Kullanımı ve Yan Etkileri

Coraspin (asetilsalisilik asit), steroid olmayan ağrı kesiciler grubundan bir ilaçtır. Pıhtılaşma engelleyici özelliği ile kalp ve damar hastalığı riski taşıyan hastalarda damar tıkanıklığı, kalp...

Ecopirin Nedir? Ne İşe Yarar? Kullanımı ve Yan Etkileri

Ecopirin (asetilsalisilik asit), steroid olamayan antiinflamatuar grubundan, pıhtılaşma engelleyici bir ilaçtır. Etkin maddesi asetilsalisilik asit, trombositlerin kümeleşmesini engelleyerek çalışır. Özellikle kalp ve damar hastalığı...

Popüler Doktorlar

0 5 üzerinden

Dr. Dt. Murat Başak

Diş Hekimi
0 5 üzerinden

Uzm. Dr. Aşer Bensusan

0 5 üzerinden

Dr. Candeğer Sarı Gülsay

Benzer İçerikler