Cinsel işlev bozuklukları nelerdir?

Kadınlarda erkeklerden daha sık rastlanan cinsel işlev bozukluğu, cinsel ilişkininin başında ya da herhangi bir aşamasında meydana gelen bir rahatsızlıktır. Her yaşta görülebilen, cinsel aktivite istemini azaltan ya da kişinin zevk almasını engelleyen cinsel işlev bozuklukları ilerleyen yaşlarda daha fazla görülür. Fiziksel ve psikolojik nedenlerden kaynaklanan cinsel işlev bozuklukları doğru tanısı tedavide önemli rol oynar.

Cinsel işlev bozukluğu nedir?

Cinsel işlev bozukluğunun evrensel olarak kabul gören bir tanımı yoktur.  Ancak cinsel işlev bozukluğunu, insan cinsel yanıt döngüsünde tatminkar cinsel uyarılma ve/veya doyuma (orgazm) ulaşmada yetmezliğe yol açabilecek herhangi bir aksama olarak tanımlamak mümkün. Yani cinsel işlev bozukluğu, cinsel yaşamından tatmin olmama ve bunun sürekli olması halidir.

Erkeklerde cinsel işlev bozuklukları nelerdir?

1- Azalmış cinsel istek bozukluğu

 2- Cinsel tiksinti bozukluğu

3- Erkekte sertleşme bozukluğu 

4- Retarde ejakülasyon (gecikmiş boşalma) 

5- Prematüre ejakülasyon (erken boşalma) 

Erkeklerdeki cinsel işlev bozukluğunun sebepleri nelerdir?

Erkeklerdeki cinsel işlev bozukluklarına yol açan sebepler, fiziksel ve psikolojik olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Erkeklerdeki cinsel işlev bozukluklarının fiziksel sebepleri nelerdir?

Erkeklerdeki cinsel işlev bozukluklarının psikolojik sebepleri nelerdir?

Erkeklerdeki cinsel işlev bozukluğunun belirtileri nelerdir?

Cinsel istekte ve arzuda azalma

Cinsel uyarılmanın zorlaşması

Orgazma ulaşmada güçlük 

Cinsel uyarı ile ağrı duyulması 

Erkeklerdeki cinsel işlev bozukluğuna nasıl tanı konulur?

Değerlendirme hastanın hikâyesini almakla başlar. Hikâye kısmında risk faktörleri sorgulanır. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve kalp hastalığının mutlaka sorgulanması gerekir. Hastanın cerrahi müdahale geçirip geçirmediği, ışın tedavisine maruz kalıp kalmadığı önemlidir. Geçirdiği ciddi kazalar, sigara ve alkol tüketimi, kullanmakta olduğu ve son bir yıl içerisinde kullandığı ilaçlar hakkında bilgi edinilmesi gereken diğer risk faktörleridir.
Hastaya penis sertleştiğinde ağrı duyup duymadığı veya şekil bozukluğu, eğrilik gelişip gelişmediği sorulmalıdır. Bu sorulardan herhangi birine “evet” yanıtı verildiyse Peyronie hastalığı akla gelmelidir. Psikolojik nedenler de sorgulanmalıdır. Hikâyeden sonraki basamak fizik muayenedir. Genital bölgeye önem verilmelidir. Damar ve sinir fonksiyonları test edilmelidir. Aynı zamanda Peyronie hastalığı araştırılmalıdır. Prostat hakkında bilgi edinmek için parmakla rektal muayene yapılabilir.

Bazı kan ve idrar testleri yapmak gerekir. Kanda testosteron ve şeker düzeyi ölçülmelidir. Kan yağlarının düzeyi bilinmelidir. Renkli Doppler Utrasonografı ses dalgaları yardımıyla penis damarları hakkında bilgi veren duyarlı bir testtir. Sertleşme sağlayan ilaçların penis içine enjeksiyonu ve penis dokusunun bu uygulamaya vereceği cevap gözlenebilir. Kan akımıyla ilgili sorun yoksa sertleşme gerçekleşir. Bazı hastalarda ileri tetkikler yapmak gerekebilir. 

Erkeklerde cinsel işlev bozukluğu tedavisi nedir?

İlk değerlendirmede sorunun psikolojik ya da fiziksel olup olmadığına bakılır. İlgili hekimlerce gerekli konsültasyonlar yapılarak, tanı yöntemleri uygulanır ve tedaviye başlanır. Tedavi yöntemleri arasında ilaç tedavileri, psikolojik tedaviler, cinsel tedaviler, cinsel terapiler ve ameliyatlar sayılabilir.

Cinsel işlev bozukluğu hakkında sık sorulan sorular 

Cinsel işlev bozukluğu olan bir erkek baba olabilir mi?

Erkeklerin çocuk sahibi olmasını engelleyen birçok farklı neden olabilir. On iki aylık periyotta korunmasız cinsel ilişkiye girilmesine rağmen çocuk sahibi olamayan çiftlerin sağlık kontrolleri aksatılmamalı; cinsel birleşmeyi engelleyen erkek cinsel işlev bozuklukları tedavi ettirilmelidir. Doğru tanı ve tedavi ile çocuk sahibi olma fırsatına kavuşabilir.

Erkeklerdeki cinsel işlev bozukluğu tedaviden sonra tekrarlar mı?

Cinsel işlev bozukluğu fiziksel nedenlerden kaynaklanıyorsa tedavi ile tekrarlama oranı düşüktür. Ancak psikolojik nedenlerden kaynaklanan cinsel işlev bozukluğu  pek çoğu yanlış ve eksik bilgilenmeler ve bunlara bağlı “abartılı beklentiler” den kaynaklanmaktadır. Cinsel işlev bozuklukları, uygunsuz çevresel koşullar nedeni ile tekrar ortaya çıkabilir. Uygun koşullar stressiz bir hayat ile şikayetleri minimuma düşürmeniz mümkündür.

Kadınlardaki cinsel işlev bozuklukları nelerdir?

Şeklinde sınıflandırılır.

Kadınlardaki cinsel işlev bozukluklarının sebepleri nelerdir?

Cinsel isteksizlik kadınlarda daha sık görülmektedir.

Cinsel isteksizliğin nedenleri arasında; cinsel organlara veya hormonal dengeye ait bozukluklar, bazı ilaçlar, olumsuz cinsel deneyimler, kendine güvensizlik, partnerle cinsellik dışında olumlu paylaşım yaşayamama yoğun stres ve depresyon sayılabilir.

Cinsel tiksintiler ise cinsel aktiviteye, cinsel organlara ya da sıvılara karşı olabilir. Sebepleri arasında çocukluktaki gelişme dönemlerine ait takıntılar, yanlış/yetersiz cinsel bilgiler, tecavüze veya travmaya maruz kalma, partnerin uygunsuz ve taciz edici yaklaşımları, cinselliğe karşı korku ve endişe sayılabilir.

Kadınlardaki cinsel işlev bozukluğu nasıl ortaya çıkar?

Kadınlardaki cinsel işlev bozukluğunu önlemek için ne gibi önlemler alınması gerekir?

Kadınlardaki cinsel işlev bozukluğunun tedavisi nedir?

İlk değerlendirmede sorunun psikolojik ya da fiziksel olup olmadığına bakılır. İlgili hekimlerce gerekli konsültasyonlar yapılarak, tanı yöntemleri uygulanır ve tedaviye başlanır.

Tedavi yöntemleri arasında ilaç tedavileri, psikolojik tedaviler, cinsel tedaviler, cinsel terapiler ve ameliyatlar sayılabilir.

Kadınlardaki cinsel işlev bozukluğu tedaviden sonra tekrarlar mı?

Uygun tanı ve tedavi ile başarıya ulaşmak mümkündür. Yaşanan sosyal hayat ve çevresel faktörler ile psikolojik nedenlerden kaynaklanan sorunlar tekrar edebilir.

Cinsel işlev bozukluğu olan kadınlar anne olabilir mi?

Erken tanı ve konsültasyon ile (jinekoloji, psikiyatri, üroloji) anne olmaya engel bir durum yoktur.

Cinsel işlev bozuklukları ne gibi psikolojik rahatsızlıklara neden olur?

Cinsel sorunlar çoğu zaman hem erkek hem de kadınlarda önemli bir ruhsal travma etkeni olabilmektedir. Çözüm sağlanamazsa mutsuzluk, karamsarlık, yaşamdan zevk alamama, kendini değersiz hissetme gibi ek sorunlara yol açarak durum daha karmaşık bir hal alır. Ayrıca kişinin günlük yaşamı ve başta eş ilişkisi olmak üzere kişiler arası ilişkileri bozulabilir.

Cinsel işlev bozukluğu kadınlarda mı erkeklerde mi daha sık görülür?

Genel olarak, kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Hatta, ülkemizde, kadınlar arasında en sık görülen cinsel işlev bozukluğu “cinsel istek azlığıdır.” Ancak şikayet oranı kadar maalesef ki tedavi için başvuru oranı aynı değildir.

Cinsel işlev bozukluğu olan kişinin partneri de bu durumu yaşayabilir mi?

Cinsel işlev bozukluğu cinsel döngünün bir ya da daha fazla alanında bozulma olmasıdır. Her insanın yaşayabileceği bir sorundur. Fiziksel veya psikolojik cinsel işlev bozukluğu olan kişilerin bu problemlerinin çözümünün ertelenmesi veya yeterli destek alınmaması durumlarında zamanla partnerlerinde de psikolojik cinsel işlev bozuklukları görülebilmektedir. Bu nedenle cinsel işlev bozukluğu olan bir kişinin tedavisi her iki partner içinde önem arz etmekte ve genel iyilik hali üzerine olumlu katkı sağlamaktadır.

Son Eklenenler

Efexor XR (Venlafaksin) Nedir? Ne İşe Yarar? Kullanımı ve Yan Etkileri

Efexor XR (venlafaksin), depresyon, anksiyete ve panik atak tedavisinde sıklıkla kullanılan reçeteli bir antidepresandır. SNRI’lar (serotonin ve noradrenalin geri alım inhibitörleri) ilaç grubuna dahildir....

Anksiyete Nedir? Anksiyete Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Anksiyete, yaklaşmakta olan tehdit veya stres unsuruna karşı korku, kaygı ve huzursuzluk gibi duyguların ani ve yoğun bir şekilde yaşandığı psikolojik bir bozukluktur. Anksiyete aslında normal bir duygudur. Hatta bazı durumlarda enerji vererek odaklanmaya yardımcı olup ilgili stres faktörleri ile başa çıkmayı kolaylaştırabilir. 

Metpamid Nedir? Ne işe Yarar? Kullanımı ve Yan Etkileri

Metpamid, kemoterapi ve radyoterapi sonrası oluşan ya da akut migrene bağlı bulantı ve kusmanın önlenmesinde ya da tedavisinde kullanılan antiemetik bir ilaçtır. Etken maddesi...

Popüler Doktorlar

0 5 üzerinden

Prof. Dr. Gülten Tekuzman

Dahiliye
0 5 üzerinden

Uzm. Dr. Fikret Soygür

0 5 üzerinden

Dr. Eren Ekici

Ankara Eğıtım Ve Araştirma Hastanesı

Benzer İçerikler