Yunanca da gevşemez anlamına gelen ‘’Akalazya’’ yemek borusunun alt ucundaki kasları gevşeyememesi ile karakterize bir hastalık olarak tanımlanıyor. Akalazya hastalığı yaklaşık her 100 bin ile 200 bin kişide bir görülen nadir bir rahatsızlık olarak biliniyor. Yutulan gıdalar yemek borusunda yukarıdan aşağı doğru oluşan yemek borusu kasılmaları (peristaltik hareketler) ile ilerletilir. Akalazya görülen bireylerde yemek borusunun alt ucu gevşeyemediği için içindeki gıdaların mideye geçirilmesi oldukça zorlaşır. Bu akalazya belirtileri bireylerde şikayet olarak çıkıyor. Memorial Dicle Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Taner Kamacı, akalazya ve merak edilenleri hakkında bilgi paylaştı.
Familial Mediterranean Fever yani FMF olarak da bilinen ailevi akdeniz ateşi, göğüs, karın ya da eklemlere tekrarlayan ağrılı bir şekilde görülen inflamasyon ataklarıdır. Kalıtsal olarak anne ve babadan geçen FMF hastalığı, atak olarak ortaya çıkarak döküntü, bağ ağrısı ve ateş gibi belirtilerle görülür. Ailevi Akdeniz Ateşi hastalığında ataklar ani olarak gelişir ve bir süre sonra kendiliğinden geriler. MEFV olarak adlandırılan bir gen mutasyonundan kaynaklanan FMF hastalığının kesin tedavisi yoktur, hastalığa bağlı şikayetler hayat boyu sürebilir.
Agorafobi, bir tür kaygı bozukluğudur. Agorafobisi olan bir kişi, bildiği veya güvenli olduğunu düşündüğü ortamlardan ayrılmaktan korkar. Agorafobili kişiler, şiddetli vakalarda evini tek güvenli ortam olarak görür; günlerce, aylarca hatta yıllarca evlerinden çıkmaktan kaçınabilirler. Agorafobiye sahip olan kişiler genellikle alışveriş merkezleri, toplu taşıma araçları ve açık yerler (otoparklar vb.) veya kapalı yerler (tiyatrolar vb.) gibi hemen kaçışın zor olabileceğini düşündükleri yerlerde bulunmaktan kaçınabilirler. Agorafobi, özellikle panik bozukluğu olan kişilerde yaygındır. Araştırmacılara göre, agorafobili panik bozukluğu kronik olma eğilimindeyken, agorafobisiz panik bozukluğu aşamalar halinde gelip geçme eğilimindedir. Uzmanlar ayrıca, Nisan 2014'te Comprehensive Psychiatry'de yayınlanan bir araştırma sonuçlarına göre agorafobili panik bozukluğunun sıklıkla obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ile birlikte var olduğunu belirtmişlerdir.
Oral kative ya da ağız boşluğu kanseri olarak da bilinen ağız kanseri, dudak, dil, sert damak, ağız tabanı, retromolar bölge (20 yaş diş bölgesi) ve bukkal mukozası (yanak) bölgelerinde ortaya çıkan kanser türüdür. Bu kanserlerin her birinin davranışı çok farklı olmakla birlikte, hepsi agresif kanser türleridir.
Adenomyozis, rahmin iç yüzeyinden gelen dokunun rahim duvarında büyümesiyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu durum yaşandığında rahim boyutu iki ya da üç katına kadar çıkabilir. Ağrılı ve krampla geçen adet dönemleri ya da ağrılı cinsel ilişki adenomyozis belirtileri arasında sayılır. Bu hastalık durumu genellikle ilaç ya da ameliyatla tedavi edilmektedir.
Lenf bezlerinin iltihabı olarak da bilinen adenit, genellikle boğaz, koltuk altı ve kasıklarda görülüyor. Çoğunlukla bakteri ve virüs nedenli enfeksiyonlardan kaynaklanan adenit, nadir de olsa kanser nedeniyle de ortaya çıkabiliyor. Antibiyotik tedavisi uygulanan adenit hastalığında eğer lenf bezleri küçülmüyorsa altta yatan sebebi belirlemek için gerekli tetkikler ve doku tanısının yapılması istenebiliyor. Adenitin başlıca sebebi olan enfeksiyonlardan kaçınmak için ise kişisel hijyene çok dikkat etmek gerekiyor. Memorial Ankara Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Doç. Dr. Ramazan Yıldız, adenit ile ilgili bilgi verdi.
Addison hastalığı, böbrek üstü bezler olan adrenal bezlerin yeterli hormon salgılamaması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Genellikle 30-50 yaş arasında teşhis edilen hastalığın en belirgin belirtileri aşırı yorgunluk, tuz yeme isteği, iştahsızlık ve kilo kaybıdır. İlaçla tedavisi mümkün olan addison hastalığı tedavi edilmediğinde addison krizine yol açarak hayatı tehlikeye sebebiyet verebilir.
Bu sitedeki bilgiler, sağlıklı yaşam konusunda genel bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Kişisel sağlık durumunuzla ilgili herhangi bir karar vermeden önce mutlaka doktorunuza danışınız. Bu sitedeki bilgiler, tıbbi tavsiye olarak değerlendirilmemeli, herhangi bir hastalığın teşhisi veya tedavisi için kullanılmamalıdır. Doktor.net.tr, bu sitede yer alan bilgilerin doğruluğu, eksiksizliği veya güncelliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Bu sitedeki bilgileri kullanmanızın sonucunda ortaya çıkabilecek herhangi bir sorun için Doktor.net.tr sorumlu tutulamaz.