Her 10 kadının 7’sinde görülüyor! En önemli sebebi ise…

Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Semih Barlas, varis tedavisi hakkında önemli bilgiler verdi. Özellikle kış aylarında yapılan varis tedavisinin daha etkili olduğunu söyleyen Prof. Dr. Barlas, böylelikle izlerin ve renk değişikliklerinin en aza indirilebileceğini söyledi.

Her şeyden önce, kısaca varis nedir onu anlamamız gerekir. Kalıtım, gebelik, hormonal bozukluklar, aşırı kilo, uzun süre oturmayı/ayakta durmayı gerektiren meslekler ve doğum kontrol hapı vb. bazı ilaçların kullanılması, bacak venleri (toplardamar) içindeki kapakçıkların tek yönlü çalışmasını bozabilir. Kapakçıkların işlevlerini yerine getirememesi sonucunda venlerdeki kan, geriye ayaklara doğru kaçmaya başlar. Buna Venöz Yetersizlik/Reflü adı verilir. Bacaklarımızda yarattığı belirtilerine de varis denir. Çok sayıda klinik çalışma, bacaklarda varis görülme olasılığının, kadınlarda erkeklere göre 2 kat daha fazla olduğunun gösteriyor. Günümüzde her 10 kadından 7’si varis sorunu yaşıyor. Hamilelik sayısına göre oran da artıyor.

Varisler tedavi edilmediği takdirde bazı riskleri de beraberinde getirir. Bacaklarda yaralar oluşması, oluşan yaraların bakteri enfeksiyonuna sebebiyet vermesi, ciltte morluklar ve kan göllenmesi, venöz tromboz adı veriken kan pıhtısı ve en kötüsü de hayati sonuçlar da doğurabilen pulmoner emboli (akciğer embolisi) başlıca riskler
olarak sıralanabilir.

Varislerin tedavi şekline yapılan detaylı tetkikler (bacak ultrasonografisi-doppler ultrason) sonrası karar verilir. Bacaklardaki 1-3 mm çapındaki kılcal damarların tedavisinde uygulanabilen Yüzeysel Köpük Skleroterapi (VFS)’hafif venöz yetmezlik’ durumlarında tercih edilir ve anestezi gerektirmeyen bir işlemdir. Yine hafif venöz
yetmezlik durumlarında, 0.5-1mm çapındaki kılcallara uygulanan Yüzeysel Lazer Tedavileri de anestezi gerektirmez. 3mm’den daha kalın, spagetti makarna görünümlü kalın damarlara Ambulatuvar Flebektomi (AP)uygulanır. Lokal anestezi altında, dikiş gerektirmeyen, 1mm’lik kesiler içinden, söz konusu damarlar çıkartılmaktadır. ‘Orta-ileri’ düzeyde venöz yetmezliğin bulunduğu durumlarda ise Endovenöz Trunkal Ablasyon(EVTA)uygulanır. Bu yöntemde lokal anestezi altında, damarın içine yerleştirilen bir kateter (ince boru) yardımı ile radyofrekans
enerjisi , lazer enerjisi (veya bir tür zamk) verilerek hasta damarının tahrip edilerek büzüştürülmesi ve iptal edilmesi hedeflenir. Orta-ileri venöz yetmezlik durumlarında kullanılan ve genelde EVTA işleminin tamamlayıcısı olan yönteme ise Doppler Altında Kimyasal Ablasyon (DGS) denir. Ultrason görüntüleme altında damarın içine
büzücü ilaç sıkılmaktadır.

Altta ciddi bir damar hastalığının saptandığı (orta-ileri venöz yetmezlik) durumlarda uygulanan EVTA yönteminde herhangi bir dikiş ve 1mm’den daha büyük bir kesi bulunmadığı için, yılın 12 ayında datedavi uygulanmaktadır.

Bacaktaki kılcal damarlar ise, özellikle kadınları rahatsız eden bir sorundur. Bacaklarda meydana gelen olumsuz görüntü nedeniyle yazın hem sahilde hem de giyilen kıyafetlerde seçici ve dikkatli olmak durumunda kalınıyor. Kışın kıyafet seçiminde ise varislerin görünmemesini sağlayan alternatifler daha sık tercih edilebiliyor. Ancak unutulmamalı ki varislerin görünmemesi sorunun ortadan kalktığı
anlamına gelmiyor.

Kılcal varislerin tedavisini Yüzeyel Köpük Skleroterapi (VFS) veya Lazer ile, kış aylarında yaptırmak ise en doğrusu. Zira bu kılcal damarların tedavisi sonrasında, ilgili alanlarda, genelde 1-3 ayda geçen morluk/kabuklanmalar oluşur. Bu cilt değişiklikleri geçene dek bacağın güneş ışınlarından korunması son derece önemlidir. Aksi halde, kalıcı kahverengi alanlar karşımıza çıkabilir ve ek tedavileri
gerektirebilir.

Dolayısıyla varisi olanlara kış aylarında daha konforlu şekilde tedavilerini tamamlayıp önümüzdeki yaza kadar bu sorundan kurtulmalarını öneriyoruz.

Popüler Doktorlar

0 5 üzerinden

Dr. Ramazan Sam

0 5 üzerinden

Dr. İsmail Serhat Kanar

0 5 üzerinden

Dr. Özlem Çelik Çöpten

Related Articles